19 Haziran 2015 Cuma

Kendimden özür diliyorum..

Kendimden özür diliyorum..Yaşadığım süre boyunca hep merhametimin arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada bıraktım. Kimseden bir şey beklemedim, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı içimde sakladım, sustum bastırdım olsun dedim insanlık bende kalsın. Ben en iyisini yaşatayım ki istemeye yüzüm olsun dedim. Verdim, hep verdiim karşılığını alıp alamadığıma bakmadan, aslında güçlü olmak değildi istediğim, ama olmak zorundaydım ve bırakıldım. Kendimi hep erteledim. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana verilmiş bir görev olarak gördüm. Herkesi mutlu etmek zorundayım sandım. Benimde mutlu olmam gerektiğini unutmuşum meğer.. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki vicdanım rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı görevleri olduğunu hiçe saymışım oysa... Ne yazık ki; Bana verilen rolleri en iyi şekilde oynarken onların rollerini iyi oynayıp oynamadığına hiç bakmadım. Karşımdakilerin eksiklerini tamamlamaya çalışırken, onların hatalarını görmeye vaktim kalmamış sanki. Beni üzmelerine bakmadan, karşılığında ne aldığıma ne hissettiğime aldırış etmeden hep verdim.. Kendimi nasılda unutmuşum.. unutturmuşlar aslında. Paramparça olmuş kalbime, cayır cayır yanan içime doğruları söylemeye çalışan beynime, mutsuz yüzüme hep sus dedim. Sen sus... Kendime haksızlık ettim, kimseye etmediğim kadar. Herkesi dinledim kendimi dinlemediğim kadar. Kimse benim yüzümden mutsuz olmasın diye, hiç bir şeyin sebebi ben olmayayım diye mutluluk oyunlarımı oynadım.. Yetmedi yeni oyunlar buldum. Ama bir gün bir bakmışım ki paramparça olmuşum. Tutunacak tek duygu bırakmamışım kendime. kendimi teselli edecek tek şey yokmuş hayatımda. Allak bullak olmuşum.. Kendimi aramaya çıktığımda yorgun, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan bir erkek çocuğu olarak buldum. Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey GEÇTİ, bir daha seni kimse üzemeyecek. Şimdi senden özür diliyorum. Seni bu kadar hiçe saydığım için, insanların seni bu kadar üzmelerine müsade ettiğim için, seni hiç bir zaman dinlemediğim için, üzerine bu kadar sorumluluk yüklediğim için, hakkın olan bütün duyguları sana yaşatmadığım için... Şimdi tekrar söylüyorum. İnsanlığından, kalbinden, duygularından, çocukluğundan, hislerinden çok özür diliyorum... Galiba ben almadan vermenin Allah'a mahsus olduğunu unutmuşum...

İclal Aydın (http://bogurtlenkisi.com/index.php?newsid=50) (Alıntıdır.)



*Bu yazıyı paylaştım çünkü hem kendimi bulduğum hem de birçok kişinin kendini bulacağına inandığım bir yazı. Bazı insanlar karşısındaki insanları kaybetmemek için onlara elinde ne varsa hepsini verir sonuna kadar kullanır. Gelinen noktada ise karşı taraf almaya o kadar alışmıştır ki bu fedakar her şeyi önüne seren insana bir şeyler vermeyi aklına bile getirmez. Verici olan tarafın verecek birşeyi kalmadığında birşeyler dank eder ve karşıdan birşeyler beklemeye birşeyler alabilmek için çırpınmaya başlar. Ancak karşı taraf vermenin ne demek olduğunu bilmediği için beklentileri karşılayamaz ve kendinden veren kişi kendinde de hayata tutunacağı hiçbir şey bulamaz çünkü herşeyi karşı tarafa çoktan teslim etmiştir. Kendine hiçbir şey bırakmadığını ve karşısında ona hiçbir şey vermeyecek biri olduğunu gördüğünde orası ya onun için bir dönüm noktası olacak ya da çırpınmaya devam edecektir. Çırpındıkça bu sarmaldan kurtulamayacak ancak dönüm noktası olarak kullanabilirse belki de bir sonraki kişiye kişilere bunu yapmayacaktır. Bazen gerçekten kendimize sormamız gerekir. Bugün diğer insanlar için değil kendini mutlu etmek için ne yaptın ? Diğer insanları kaybetmemek için geldiğin noktada kendinden çok şey kaybetmedin mi? Şimdi hala kaybetmeye devam mı edeceksin? Yoksa kendinin mutlu etmenin yollarını mı bulacaksın ? Seçim Senin !..* Psk.Mask

5 yorum:

  1. Ne kadar da doğru yazılanlar bir solukta okudum tükenmişlik hissi bunların sonucu sanırım 😑

    YanıtlaSil
  2. Verdiklerini görmeksizin karşındaki mutlu olsun diye çabalarken bir anda herşey bitiveriyor ve tek kalan sen oluyorsun kaybedilince anlıyor insan verdiklerinin kendinden neler götürdüğünü 😔

    YanıtlaSil
  3. İclal Aydın, yaptığın alıntı Can Yücel'e tam bir saygısızlık örneği! Bu metin ne denli doğru şeyler söylese de hem şiir değil, hem de Can Yücel'e ait değil. İnternette yer alan 50 adet SAHTE Can Yücel metinlerinden biri.Bana inanmazsan Prof.Semih Çelenk'in internette yer alan " sahte Can Yücel şiirleri" başlıklı incelemesini bir zahmet okuyabilirsin.Yaptığınız sadece kolaya kaçmak, aç interneti kaynağına bakmadan paylaş Can Yücel şiirini. Ey Iclal Aydın ve diğerleri, bir kez olsun Can Yücel'e kitaplarından birini ya da birkaçını alin da oradan seçtiğiniz şiirleri paylaşın. Artık yeter , Can Yücel'e kemiklerini sızlatmayın .

    YanıtlaSil
  4. Şiir çok güzel lakin neden can yücele ait diye hakka giriyorsunuz. Okurken kendimden ne çok şey buldum

    YanıtlaSil